MEDYA OKURYAZARLIĞINDA
FOTOĞRAF ÇEKİMİ
Medya okuryazarlığı son
otuz yıl içinde yaygın bir ilgi görmüştür ama bu fikrin geçmişi yaklaşık yarım
yüzyıl geriye gitmektedir. Bu fikir kitle iletişim araçlarının etkisi ve bu
etkilerin nasıl olumlu eğitim deneyimlerine dönüştürülebileceği konusundaki
tartışmalardan çıkmıştır. Uzun bir süredir devam eden medya ve medya
okuryazarlığı tartışması eğitimin çehresini değiştiren bir kavram yaratmıştır
(Kubey, 2001).
Medya Okuryazarlığı
çeşitli biçimlerde mesajlara ulaşma, analiz etme, değerlendirme ve iletme
yeteneğidir (Aufderheide, 1993). Medya okuryazarlığı ile ilgili olarak
mutabakat aranan tek husus tanımlama değildir. Bununla birlikte herkesçe kabul
edilmiş ve tüm yaklaşımlara uygulanan bazı temel ilkeler vardır. Thoman (2003)
bu ilkeleri şöyle ifade etmiştir:
• Tüm medya mesajları
yapılandırılmıştır.
• Yapılandırılan medya mesajları kendi
kuralları olan yaratıcı bir dil kullanır.
• Farklı kişiler aynı
medya mesajını başka türlü tecrübe edebilirler.
• Medya esasen kazanç
amaçlayan bir iştir.
• Medyanın içine değerler
ve bakış açıları yerleştirilmiştir.
Medya okuryazarlığının
mevcut ilköğretim programlarına dâhil edilmesi söz konusu dezavantajların
giderilmesini sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda konunun farklı açılardan ele
alınmasını da kolaylaştıracaktır. İlköğretim programlarına dâhil edilmesiyle
medya okuryazarlığı;
• Türkçe derslerinde
kitle iletişim araçları üzerinde dil becerilerinin geliştirilmesi,
• Hayat Bilgisi
derslerinde medyada yer alan şiddet, sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımını
özendirme ve obezite gibi sağlık konularının ele alınması,
• Sosyal Bilgiler
derslerinde bilinçli yurttaş olmak için medyanın eleştirel olarak
değerlendirilebilmesi,
• Görsel Sanatlar
derslerinde medya görsel okuryazarlık penceresinden ele alınabilmesi gibi
farklı açılardan ele alınabilecektir.
Medya okuryazarlığının ilköğretimde mevcut
müfredat programlarına “ara disiplin” veya “beceri” olarak dâhil edilmesi,
ortaöğretimde ise ayrı bir ders olarak yer alması her iki yaklaşımdan (ders
olması ya da programlara katılması) yararlanmayı ve dezavantajlarının ortadan
kaldırılmasını sağlayabilir. Böylece daha etkili bir medya okuryazarlığı
eğitimi gerçekleştirilebilir.
Fotoğraf, nesneler üzerinden yansıyan ışığı iki
boyutlu duvar katmana veya kağıda yazan böylece nesneler veya ortamı görsel
temsil eden bir teknolojidir. Medya okur yazarlığında fotoğraf ve görüntü
analizleri yapılmaktadır. Yeterli arka plan bilgisi varsa fotoğraf karesinden
veya görüntülerden alınan kesitlerden çok detaylı bilgiler çıkartılabilir. Ses
ile birleştirilmiş fotoğraflar silsilesi olan görüntü ve tek kare fotoğraf
medyada gerçekliği temsil etmede çok önemli bir yere sahiptir. İmajları
incelerken öncelikle onların doğal sınırları olan karelere (hem kadraj hem de
görüntüdeki tek bir kare) bakılmaktadır. Daha sonra kameranın konumu, ışık,
kompozisyon gibi diğer ögeler gelmektedir. Fotoğraf ve tüm görüntülerin temeli
görüntünün bir kısmını kapsayan tek bir karedir.
KAYNAKÇA
ALTUN,A. ‘’ Türkiye’de Medya Okuryazarlığı’’ Ankara.
AUFDERHEIDE, Patricia (1993). “Media Literacy: A Report of
The National Leadership Conference on Media Literacy.” Washington, DC, Aspen
Institute.
BİLİCİ, İ(2014). ‘’Medya Okuryazarlığı ve Eğitimi’’ Ankara.
KUBEY, Robert (2001). Media Literacy in the information age,
Current Perspectives. New Jersey: Transaction Publishers.
THOMAN, Elizabeth (2003). “Skills and Strategies for Media
Education.” [Online] Retrieved on 28-February2006, at URL: www.medialit.org.